Tercih Sebebi Olun


Rastlantısal olaylardan bahsetmeyeceğim. İsteyerek yaptığımız, şuandaki konumumuzu borçlu olduğumuz seçimleri ele almak istiyorum. Çift yönlü bir eğridir hayat; artı yön bizi mutlu eden olayları, eksi yön ise ders aldığımız noktaları niteler. Mutsuzlukları, olaylar ya da kişilere atfetmek gerçekçilikten uzaklaşmak demektir; hissedilen duyguların, verilmek istenen düşüncelerin yanında nedir ki kişiler? Sadece ruh parçası…

Öznesi ben olmayan cümlelerin, sorumluluğunu taşımak zorunda olanlar var aramızda. Ne acıdır, hissetmediğin duyguları taşımaya çalışmak; benimsemediğin halde kabullenmeye çalışmak… Tercihler diyorduk. Tercih ettiklerimize bir göz atalım. Filmin buradan sonraki kısmı 3D. Şimdi 3D gözlüklerimizi takalım ve olayları akışına bırakalım.
Yanınızdayken size huzur verenler, bir de görünce suratınızı ekşittikleriniz. Ahh o huzur verenler. Nasıl da bağımlı hale getiriyorlar kendilerine. İşin sırrı ne olsa gerek? Şimdi arkanıza yaslanın ve gözlerinizi birkaç saniyeliğine de olsa kapatın ve gevşeyin. Rahatlama hissine ulaşınca derin bir nefes alın ve açın gözlerinizi. Evinizdeki aynanın karşısına geçin ve bakın. Konuşmak yok, sadece bakın. Şimdi biraz hayal gücü girsin devreye. Karşınızda, hayatınızda yer alan ve size değer verdiğini düşündüklerinizin olduğunu hayal edin. Şuan hayalleriniz ve salt gerçekliğiniz ile baş başasınız. Olaylara müdahale etmeden izleyin ki gerçekçi bir deneyim olsun. Hazırsanız başlıyorum.
“ En fazla 10-15 kişilik bir ekip oluşturduğunuzu ve bir dağa tırmandığınızı hayal edin. Tırmandığınız dağın zirvesinde harika bir manzara olduğunu duydunuz, fakat görmediniz daha önceden. Zirvenin bir tarafı uçurum, uçurumun altı deniz, diğer tarafı ise ağaçlık alan. Yeşilin tüm tonlarının hakim olduğu bir alandasınız. Sabah saatlerinde başladığınız tırmanış, akşamüstüne doğru bitiyor. Yorgunsunuz, dinlenmek ve bunu kutlamak istiyorsunuz. Artık zirvedesiniz ve güneşin batmak üzere olduğunu gördünüz, güneşin batışını seyretmeye daldınız. Hava kararıncaya kadar kıpırdamadınız olduğunuz yerden. Karanlığın içinden çıkıp gelen, yüzünüzü yalayan tatlı-sert esen rüzgâr ile ürperdiniz. Ekibinize döndünüz, kısa bir konuşma yaptınız; burada oldukları için teşekkürlerinizi ve bunu birlikte başarmış olmanın haklı gururunu anlatan bir konuşmaydı bu. Karanlığın içinde ışıl ışıl parlayan gözler, aynı duyguları paylaşmanın verdiği mutluluğun habercisiydi. Herkes gece için hazırlık yapmaya başladı. Odun parçaları toplayıp ateş yakanlar, çadırları kurup uyku alanı hazırlayanlar, yiyecekleri pişirenler. Isındığınızı hissettiniz kısa süre içinde. İçinizi ısıtan sadece ateş değil, birlikte olduğunuz insanların varlığı. Ateş, atmosferi tamamlayan bir araçtı sadece. ”

Oluşturduğunuz ekip, zorlu bir işe başlamadan önce aklınıza gelen, güvendiğiniz insanlardan oluşuyordu. Zorlukları birlikte aşmanın keyfini yaşadığınız, o güzel insanlar… 
Tercih sebebi olmalarını sağlayan neydi, doğru insan yapan neydi onları? Bu soruların cevabını kendinize verin ve samimi olun lütfen. Cevabınızı kendinize söyledikten sonra özgürsünüz. Ayna görevini tamamladı, sıra sizde! Hayal ettiğiniz olayları gerçekleştirmek sizin elinizde. Önce kendinizi ikna edin; başarı nedir ki hepi topu 6 harf. Güvenmek ise 8 harf, kendine güvenmek daha çok harf... Kendinize güvenin ve tercih sebebi olun, her şeyden öte insan olun.

Yorumlar

Popüler Yayınlar